İZLEDİĞİM FİLM: GIRL WITH A PEARL EARRING
2003 yapımı, türü dram olan ve Johannes Vermeer isimli ressamın biyografisini konu edinen bu filmin IMDb puanı 6,9. Aslında, bir sinema ile ilgili instagram sayfasında, bir alıntı paylaşmaları üzerine haberim oldu filmden, alıntıyla filmde karşılaştığımı hatırlamasam da filmi izlediğim için mutlu oldum 🙂 İnci Küpeli Kız resmini hepimiz illa ki bir yerlerde görmüşüzdür. Bu film de aslında bu resmin hikayesini anlatan bir kitaptan uyarlama. Bir yerde okuduğuma göre tablodaki kızın evin hizmetçisi olduğu haricinde hakkında çok az şey biliniyormuş ve bu konulara ışık tutmak amacıyla kitabı yazılmış. Scarlett Johansson’ın gerçek tablodaki kıza benzemesi de müthiş bir durum bence. Ayrıca Johansson’ın senaryo gereği fazla konuşmaması tüm film boyunca topu topu 20 cümle konuşup, geri kalanın jest ve mimiklerine yüklenilmesi; oyunculuğunun -henüz yirmi yaş civarında- ne kadar iyi olduğunu da gösteriyor. Bu da zaten BAFTA ve Altın Küre kazanmasını da açıklar.
OKUDUĞUM KİTAP: KAYGI KAVRAMI – SOREN KIERKEGAARD
Bu kitap aslında okurken baya zorlandığım bir kitaptı. Başlangıçta mevrus günah’ı kendisine konu eden kitap, Adem ve Havva’nın durumunun analizi, onların işlediği günahın kaygı ile ilişkisi inceliyor. Açıkçası okurken çok fazla kendi kendime konuşarak anlamaya çalıştığım bir kitaptı. Kierkegaard’a başlangıç kitabı değil kesinlikle. başka kitaplarını aldım. Hepsini okuduğumda belki toplu bir inceleme yazarım.
DİNLEDİĞİM ŞARKI – FLORENCE + THE MACHINE – AS FAR AS I COULD GET
Bu şarkıyı ilk dinlediğim zamanlarda ne kadar yaşlandığımı hissetmiştim. Karanlık bir korku/dram tünelinden (!?) geçer gibi bir his-görüntü veriyor bana bu şarkı. Hayatını bir şarkıyla anlat deseler bu şarkıyı söylerdim.
İZLEDİĞİM YOUTUBE VİDEOSU: “Psikolojinin Kaçıncı Krizi: Tekrarlanabilirlik” – Dr. Tolga Yıldız
Psiart, bağımsız gönüllülerden oluşan psikoloji öğrencilerinin oluşturduğu bir topluluk. Onların organize ettiği bu konuşamaya ben de katılmıştım ve inanılmaz güzeldi yani çok kefilim yani nasıl anlatırım bilmiyorum ama o kadar güzel bir konuşmaydı ki hayatımda dinlediğim en güzel konuşmalarda ilk beşe girdi. Bunu size şimdi haber vermek rast geldi..
Kesin izleyin yani. Psikolojide yapılan deneylerin tekrar edilememesinden makalelerin yazılırken yayınlanırken dönen oyunlardan bahsediyor. Ama çok ilham verici yani çok amin.
Evet arkadaşlar son cümlemden anlayacağınız üzere aklımı kaçırdım 😀
Ama izleyince beni anlayacaksınız 🙂
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Başka yazılarda görüşmek üzere…
Bir Cevap Yazın